12 Nisan 2025 13:29

Cumartesi Anneleri'nin 1046 hafta oturumu: “Ömer Ölker’in akıbeti açıklansın, failler yargılansın”

Cumartesi Anneleri’nin 1046. hafta oturumunda , Şırnak’ta gözaltında kaybedilen Ömer Ölker’in akıbeti ve ölümünün aydınlatılması talep edildi. Ailesi “Çok şey istemiyoruz; adalet istiyoruz" dedi.

Cumartesi Anneleri'nin 1046 hafta oturumu: “Ömer Ölker’in akıbeti açıklansın, failler yargılansın”

Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel

İstanbul – Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormaya ve faillerin cezalandırılmasını talep etmeye 1046. Haftada da devam etti.

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını talep etmek üzere 1046. haftada bir kez daha Galatasaray Meydanı’na çıkmalarına izin verilmemesi nedeniyle polis bariyerleri önünde toplandı.

Bu haftaki açıklamayı Cumartesi Anneleri/İnsanları adına Sebla Arcan okudu. Açıklamada, 1994 yılında Şırnak’ta gözaltında kaybedilen Ömer Ölker’in akıbeti ve ölümünün aydınlatılması talep edildi.

“Devlet görevini yerine getirmiyor”

Açıklamada, devletin anayasal yükümlülüklerini yerine getirmediği, yargı mercilerinin ise etkin bir soruşturma yürütmeyerek adalet taleplerini yanıtsız bıraktığı vurgulandı. Sebla Arcan, “Yapmış olduğumuz tüm başvurular sonuçsuz bırakılıyor. Hakikat ve adalet talebimiz ise çeşitli yasaklama ve engellemelerle bastırılmaya çalışılıyor,” ifadelerini kullandı.

Ömer Ölker’in hikayesi: 25 yaşında, iki çocuk babasıydı

Açıklamaya göre, 25 yaşındaki Ömer Ölker, Şırnak’ın Silopi ilçesinde yaşıyor, geçici işçi olarak çalışıyor ve aynı zamanda berber dükkanı işletiyordu. 15 Nisan 1994 tarihinde Şırnak merkezine malzeme almak için gittikten sonra kendisinden bir daha haber alınamadı. İki gün sonra İdil ilçesine bağlı Duru Köyü yakınlarında, Beyhan Tesisleri yanında cansız bedeni bulundu.

Tekel Sınav Giriş Belgesi üzerinden kimliği tespit edilen Ölker’in, gözünden girip beynini parçalayan bir kurşunla öldürüldüğü belirtildi. Ancak klasik otopsi yapılmadı. Olay yeri tutanağına göre Ölker, başka bir yerde öldürülerek cesedi bulunduğu yere bırakılmıştı. Cesedin bırakıldığı güzergâhta üç jandarma kontrol noktası olduğu, bu noktalar geçilmeden cesedin taşınamayacağına dikkat çekildi.

Soruşturma zamanaşımına uğradı, AYM başvurusu reddedildi

Olayın ardından İdil Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma, 20 yıl boyunca etkin şekilde yürütülmeden 2014 yılında zamanaşımı gerekçesiyle kapatıldı. Ailenin karara itirazı reddedildi. 2016 yılında Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuru da süre aşımı gerekçesiyle kabul edilmedi. Aile, iç hukuk yolları tükenince Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurdu.

Cumartesi Anneleri, AYM’nin kararının AİHM’in zorla kaybetme davalarına ilişkin içtihatlarını yok saydığını ve etkin soruşturmanın önünü tıkadığını vurguladı.

Süleyman Ölker: “31 yıldır aynı acıyı yaşıyoruz”

Ömer Ölker’in kardeşi Süleyman Ölker ise Cumartesi Anneleri’ne gönderdiği mektubunda 31 yıldır adalet aradıklarını ifade etti. “Abim kaçırıldığında 25 yaşındaydı. Vücudunda çok sayıda darp izi vardı, kafasından tek kurşunla vurulmuştu. 7 kontrol noktasından geçirilerek başka bir yerde öldürülüp yol kenarına bırakıldı,” diyen Süleyman Ölker, aile olarak yıllardır hukuk mücadelesi verdiklerini ancak sonuç alamadıklarını söyledi.

“Çok şey istemiyoruz; adalet istiyoruz”

“Zaman acılarımızı azaltmıyor. Biz ve bizim gibi binlerce insanın tek temennisi, adaletin yerini bulması,” diyen Süleyman Ölker, artık hakikatin ortaya çıkmasını ve faillerin yargı önüne çıkarılmasını istedi.

Cumartesi Anneleri ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, açıklamanın sonunda, “Kaç yıl geçerse geçsin Ömer Ölker için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten ve devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmesi gerektiğini hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz” denildi. (Evrensel)

Evrensel'i Takip Et